"Hayal Çetesi" Karadeniz'de Küre Dağlarının yamacındaki bir dağ köyünde yaşayan üç define avcısı, Arif(67), Mehmet(56), ve Refik’in(48) dokunaklı ve bir o kadar da komik öyküsünü konu almaktadır.

Arif Hoca, kendisine bilinmeyen güçler tarafından bir takım bilgiler aktarıldığını iddia etmekte ve bunların da apaçık vahiy olduğunu söylemektedir. Bu mesajların içinde ‘Havva Ana’nın mezar yeri, ‘Bizans Kralı’nın hazinesi ve saklı ‘Karun Hazineleri’nin gömülü olduğu yerlere ait bilgiler de mevcuttur. Arif’in geyik boynuzundan teşekkül efsunlu detektörünün öncülüğündeki bu sevimli çete grubun teknik sorumlusu Mehmet'in taşıdığı detektörü ve kazıcı Refik'in ameli katkısıyla birbirini tamamlayan ideal bir ekiptir. 

Amaçları ‘Karun Hazineleri’ni bulup, topluma, devlete faydalı olmak olan üç kafadar; yıllarca bu alanda emek verirler; lakin herhangi bir ize, bulguya rastlayamazlar. Kimi zaman umutları kırılsa da Arif Hoca’ya bilinmeyen ruhlardan gelen yeni mesajlar umutlarını tazeler. Çevrelerinde gördükleri hemen her izi ve nesneyi özel bir işaret olarak yorumlayan ekip, yıllardır kayda değer hemen hiçbir şey bulamamış, komşuları tarafından çoktan "zararsız deliler" olarak yaftalanmışlardır.
Ekibin teknik sorumlusu Mehmet’in aniden tutuklanmasıyla, aramaları sekteye uğrar. Arif ile Refik çaresiz onun hapisten çıkmasını beklemektedirler.